Kürt Meselesinde yeni bir kırılma ihtimali
Çözüm süreci benzeri dönüm noktalarının taraflar için en ideal ortamlarda yaşanmasını beklemek çok gerçekçi değil.
Herkes böylesi riskli anlarda en avantajlı konumda bulunmak ister ancak tarihsel akış da toplumsal dinamikler de jeopolitik çerçeve de aynı anda ideal konumda bulunmaz.
Öyle olunca da yapılması gereken bu çok faktörlü denklemde optimum dengeyi sağlayacak şekilde riskleri analiz etmek ve süreci yönetmeye çalışmak.
Geçmiş örneklerden de çıkardığımız ders herhangi bir sürecin başarısız olma ya da yarım kalma ihtimalini A planı olarak değerlendirmek gerektiği.
İlk çözüm süreci denemeleri yarım kalmış olsa da mutlak bir başarısızlıktan bahsetmek doğru olmaz. Konuşulamayan birçok konunun ele alınması, mümkün görülmeyen birçok mekanizma ilk süreçler sayesinde gündeme geldi.
Bugün her ne yapılacaksa o ilk tecrübelerin ışığında yapılacak. Bugün üzerinde konuşulan süreç de sonuç ne olursa olsun yeni bir tecrübe birikimi üretecek. Aktörler ve toplum yeni bir teste tabi tutulacak. Bundan sonraki dönem de bu testlerin sonuçlarına göre değerlendirilecek.
Mutlak ilerlemeci bir mantık doğru olmasa da toplumların ya da aktörlerin geçmiş tecrübelerden hareketle daha kapsamlı ve sağlıklı değerlendirmeler yaptıklarını varsayabiliriz. Bunun yansımalarını gözlemek mümkün.
Diyarbakır’daki Kürt Çalışmaları Merkezi’nin 2020 yılında yayınladığı “Kürt Gençler ’20: Benzerlikler, Farklar, Değişimler” raporundaki Kürt gençlerin radikalleşme algısına dair “Kürt gençlerin eski dalga siyasi alışkanlıklardan uzaklaşma ve uzlaşmaya daha açık bir tavır geliştirme eğiliminde oldukları ve radikalleşme ile aralarındaki mesafenin açıldığı söylenebilir.” değerlendirmesi önemli.
Burada radikalleşmeden kastın şiddet ve terör olduğunu görmek zor değil.
İlk süreçlere en sert eleştiriyi getiren MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin
“Şayet terörist başının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.” sözleri en net tabirle paradigma değiştiren bir etkide bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Diyarbakır’daki “Kürt’ün sorununun olup olmadığına Kürtler karar verir, devlet karar veremez.” cümleleri devletin değilse de Cumhuriyet’in kurucu partisinin liderin ağzından çıkmış olması sebebiyle ayrı bir ağırlık taşıyor.
T24’ten Murat Sabuncu’nun Özel’in sivil toplum kuruluşları ile yaptığı toplantıya atfen aktardığı “Bugünkü şartlarda iktidarın karşısında konumlanarak siyasi kazanç ya da oy elde edebiliriz. Ama biz tarihin doğru tarafında yer almak istiyoruz. Gerekirse oyumuz yükselmez ama ileride bu kardeşlik projesinde CHP iyi yerde durmuş diye tarihe not düşülür.” tutumu ise itiraf edelim siyasi geleneğimizde çok alışık olmadığımız bir sağduyu.
Buna Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yeğeni aracıya yaptığı “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.” ve Selahattin Demirtaş’ın “Öcalan bir inisiyatif alırsa tüm gücümüzle arkasında olacağız; barış sesinin bu defa bastırılmasına izin vermeyeceğiz” mesajını ve DEM Parti’nin temkinli müspet tutumunu da eklemek gerek.
Bu açıklamalara bakarak “süreç başladı, bundan sonrası zaman meselesi, bu fırsat bir daha gelmez.” gibi romantizme kapılmayacak kadar hafızası güçlü bir coğrafyadayız.
Nitekim tüm meselenin düğümlendiği, silah bırakması gereken PKK’nın TUSAŞ saldırısı işin neden kolay olmadığını gösterdi. Ama tam da bu saldırılar ve benzer ihtimaller yüzünden sağlam bir sinire ve güçlü bir iradeye ihtiyaç var. Üstüne de PKK’yı aşan kimlik sorunlarına cevap verilmesi gerekiyor.
Bu fotoğrafın eksik parçası AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan. Henüz iktidardan sürecin ağırlığına, ciddiyetine karşılık gelen bir açıklama yapılmadı. Erdoğan’ın BRICS zirvesinden dönerken konuşmaması, iktidarın şu ana kadar meseleyi TUSAŞ saldırısına indirgeyen bir tutum sergilemesi ne kamuoyundaki beklentilerle ne de diğer aktörlerin yaklaşımları ile örtüşüyor.
Zor ama eğer süreç başarılı olursa, bu zaten istenen sonuç. Demek ki tüm tarafları asgari ölçüde tatmin eden bir mutabakat oluşmuş ki sonuç alınmış olsun.
Yok eğer Türkiye’deki tüm aktörlerin en azından bugünkü tutumlarına rağmen PKK silah bırakmaz ise o zaman ilk çözüm süreçleri sonunda Kürtler nezdinde ağırlık kazanan ‘şiddet ile sonuç almak mümkün değil’ yaklaşımı PKK’nın varlığını ve amacını sorgulayan bir noktaya evrilebilir.
Bu da kaçınılmaz olarak bölgesel bağlamda değerlendirilmesi gereken Kürt meselesinin Türkiye ayağının, ülke gerçekleri ve Türkiyeli aktörlerin tutumları sonucu daha bağımsız bir aşamaya geçişinin başlangıç noktası olabilir.















Ozde tarih... biz Orta Asyadan fetihlerle... cengaverlerle...geldigimiz andan baslar !! Bizden onceki medeniyetler, kulturler, kadim halklar yok hukmundedir... !! Sahte laikci militaristler, firildak dindarlar, ulkuculer, neoosmanlici neoemperyalistler, bu konuda omuz omuza !! Talkan - Curcan destanlarini da unutmamak gerekir ?? Kurtler de dikkat etsin !! Ermeniler, Rumlar, Suryaniler, Levantenler, gibi bertaraf edilmesin...etkisiz hale getirilmesin...!! Adalet, hukuk, somuru, bizden sorulur !
Yanıtla (0) (2)Avare kasnak aynı lakırdılarla dönüyor. Psikiyatra görünün. Ciddiyim.
Yanıtla (0) (0)Kürt denince topyekun düşünme bir idrak tembelligidir..Peki etrafımızda olan Kürt kokenli ,konu,komsu,esnaf kim bunlar.?..Ocalan ile zerre alakaları yok...
Yanıtla (8) (2)Toptancı düşünme sadece Kürtlerle ilgili mi ki. Aynı şeyi bütün dünyadaki Yahudilerin İsrailli oldukları ya da tüm Ermeniler Ermenistanlı olduklarını düşünmüyor muyuz ? Mesela kimse bizim Azerbaycan’a aynı şey olduğumuzu düşünmüyor. Neden? çünkü insanları düşünmeyi öğrenmiş. Problemin tamamen bizden kaynaklı çünkü biz düşünce fıkrasıyız. dindar isek insanlık tarihini İslam’la, Kemal’i isek insanlık tarihini cumhuriyetle başlatıyoruz. Tabii ki içimizden birkaç kişi Allah’a şükür Selçuklulara da
Yanıtla (0) (0)Düşünme ve incelemeyi sevenler belli olur ..çoğumuz mahallede söylenen dedikodu peşinde sürükleniyoruz. Cogu sey için böyledir..Hicbir sey söylendiği ve gösterildiği gibi degil..
Yanıtla (0) (0)Bu çözüm süreci, Don Kisot'un yel degirmenlerine kılıçla saldırmasından başka bir şey değildir .
Yanıtla (2) (0)Erdoğan vitrinde ipler Bahçeli’nin elinde sanırım ve Erdoğan Kürt meselesini çözmeye zorlanıyor Erdoğan ise bu zorlanmanın iktidarına mal olmasından korkuyor olabilir. Erdoğan’ın iktidar süresi doldu sanırım.
Yanıtla (0) (0)Pkk 1975 te kuruldu. 49 yıllık bir meselede artık ateş bacayı sardı. Usa İsrail AB tam bir kararlıkla bu bu muazzam sorunu ameliyatla çözmek azminde. Artık kuruluş tabuları ikna etmiyor ve devlet sarsılıyor. Zaruret olmadan bir işe girişmiyoruz, artık Yavuz / İdris Bitlisi aklını zamanın ruhuna göre işletmek zorundayız. Erdoğan- Bahçeli / Said Nursi ortaklığı zaruri noktaya gelmiştir.
Yanıtla (3) (4)Yapılacak her şey yapıldı ama kesmiyor, kesmeyecek. Görmüyor musunuz? Verilen haklar 20 yıl öncesine göre hayal bile edilemez noktada. Ama kesmiyor. Görmüyor musunuz? Bejan Matur bu aslında bir toprak sorunudur dedi Det Spiegel de. Açın okuyun. Lütfen artık milleti uyutmayın. Hayır efendim. Bu ameliyata izin vermeyeceğiz. Her ne pahasına olursa olsun. Siz de artık hem uyumaktan hem uyutmaktan vaz geçin.
Yanıtla (3) (0)Devlet türkleri barışa ikna edebilir ama Kandil kürtleri savaşa ikna edemez
Yanıtla (0) (0)Allah aşkına bir bilen varsa yazsın.
Yanıtla (4) (11)Neyimi, bu ülkede benim kullanıp ta Kürt lerin kullanamadığı kamu alanında veya özel alanda bir hak varmı.
Sayın “o aslan” rumuzlu vatandaş, senin sorunu cevaplamak PKK’ya silah Bıraktırmaktan daha zor. Asıl Kürt meselesi dediğimiz şey sana ve senin gibi düşünenlere anlatamadığımız şeydir. çünkü sen ve senin gibilerin bakış açınız şudur : Ben görmüyorsam yoktur. Sen de haklısın, çünkü devlet gözümüzün önünde olan bir şeye yüzyıldır inanmamamız gerektiğini bizi emretti.
Yanıtla (6) (5)Çoğu yazar gibi siz de Bahçeli' nın bu çıkışına karşı Cumhurbaşkanının net bir tutumunun olmamasını sorguluyorsunuz. Bence Cumhurbaşkanı anket yaptırıyordur. Anket sonuçlarına göre tavrını belirleyecek, daha önce yaptığı gibi.
Yanıtla (2) (0)Geçim eğitim adalet’Mİ? Adalet geçim eğitim ‘Mİ?? Yoksa doğrusu:
Yanıtla (2) (0)EĞİTİM-ADALET-GEÇİM mi?
Eğitim tam olunca adaleti sağlarsın, geçim de problem olmaz zaten..
Not:yönetilenin sorununu yönetilene havale eden! kafadan da bir sonuç çıkmaz.
Apo ile bu işin çözüleceğini sanmak sizin yazdığınız araştırma sonuçlarına göre bile tamamen yetersiz bir düşünce. Erdoğan elde edeceği kazanca bakar gerisi onun için hikayedir. Onu devlet adamı olarak değil iyi bir siyasetçi olarak değerlendirmeyi unutuyorsunuz.
Yanıtla (4) (0)Reis, çocuklugunda simit satarak, hemde bayat simitleri akşamdan ıslatıp sabah ısıtarak satmış, para kazanmaya başlamış birisi. Kimse kär ve zarar hesabında eline su dökemez. Kär nerde var, iktidarda kalırsan kazanırsın. Söylemeye gerek bile yok!
Yanıtla (4) (0)Pkk sorununu belki abd ve israil devlet yetkilileri ile konuşmak gerekir. Onlar pkk dan vazgecmedikce bir sonuç alınamaz. Onlar da pkk dan niye vazgecsinler, tam da ordu ve devlet kurumlarını oluşturduktan sonra.
Yanıtla (1) (0)Bahçeli'nin paradigma değiştiren bir etkide bulunan (!) sözlerinden ve Özgür Özel'in el yükselterek (!) Kürtlere bir devlet vadetmesinden ilham alarak ben de şöyle diyorum: Biji serok Devlet!
Yanıtla (5) (0)“Şayet terörist başının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.” sözleri en net tabirle bir zırvadır ve "Kürt meselesi"nin aklıselim ile konuşulmasını engelleyici bir etkide bulunmuştur. Etki, sözlerin sahibi tarafından arzu ediliyor muydu meçhuldür.
Yanıtla (5) (0)Çözüm çözüm dediğiniz nedir, ne amaçlanıyor, veren ne verecek, alan ne alacak?. Veya şöyle sorayım, isteyen ne istiyor, bakkala markete gittin ne istediğini bilmezsen kim sana ne verecek, Misal; sizin aklınızdan ne geçiyor, kim ne isteyecek, ne kadar isteyecek?, karşıdaki ne verecek, veya ne verebilir?. “Öyle ben yaptım oldu” demeyle olmaz. Verilecek her tavizin referanduma gitmesi gerekir!.
Yanıtla (4) (1)Burada asıl maksat, Türk hakimiyetini Anadolu'dan silmektir. 40 yıldır süren terör olaylarında Türkler ve Kürtler birbiriyle çatışmadıysa, bu durum aramızdaki kardeşlik bağlarının ne kadar güçlü olduğunu gösterir. Türkiye ne İspanyadır ne de İrlanda'dır. Türkiye sahip olduğu jeopolitik konumuyla çok özel bir coğrafyadadır.
Yanıtla (5) (6)